45 Almanca Kelime
Almanca öğrenirken kelime bilmek çok önemlidir. Temel Almanca kelimeleri öğrenmek ve bu kelimeler ile cümle kurmak Almanca öğrenmeyi kolaylaştıracak ve de kelimeleri aklınızda tutmanıza yardımcı olacaktır.
Bu yazımızda Almanca A1 seviyesine ait 45 kelimeyi çoğulları ile birlikte öğrenebilir ve bu kelimelerle kurulmuş 45 Almanca cümleye ulaşabilirsiniz.
- die Apotheke, -en: Eczane
- die Bäckerei, -en: fırın
- das Kino, -s: sinema
- das Museum: müze
- die Museen: müzeler
- die Speisekarte, -en: menü
- die Rechnung, -en: hesap, fatura
- der Brief, -e: mektup
- der Umschlag, -ä, -e: zarf
- die Briefmarke, -n: pul
- der Park, -s: park
- die Natur: doğa
- der Baum, -ä, -e: ağaç
- der See, -n: göl
- der Fluss, -ü, -e: nehir
- der Berg, -e: dağ
- das Meer: deniz
- das Wasser: su
- das Feuer: ateş
- die Blume, -n: çiçek
- die Pflanze, -n: bitki
- der Löffel, -: kaşık
- die Gabel, -n: çatal
- das Messer, -: bıçak
- die Tasse, -n: fincan
- das Glas, -ä, -e: bardak
- das Geschirr: bulaşık
- die Spülmaschine, -n: bulaşık makinesi
- die Waschmaschine, -n: çamaşır makinesi
- die Sendung, -en: program
- die Zeitung, -en: gazete
- die Zeitschrift, -en: dergi
- die Nachricht, -en: haber, mesaj
- die Wäsche: çamaşır
- der Bus, -se: otobüs
- das Auto, -s: araba
- die Autobahn, -en: otoban
- die Fahrkarte, -en: bilet
- die Haltestelle, -n: durak
- die Musik: müzik
- das Lied, -er: şarkı
- das Geld: para
- die Münze, -n: bozuk para
- die Straße, -n: cadde
- der Supermarkt, -ä, -e: süpermarket, market
45 Almanca Cümle
- Wie komme ich zur Apotheke? (Eczaneye nasıl gidebilirim?)
- Wissen Sie, ob es hier eine Bäckerei gibt? (Burada bir fırın olup olmadığını biliyor musunuz?)
- Wir gehen am Freitag ins Kino. (Cuma günü sinemaya gideceğiz.)
- Ich habe letzte Woche ein Museum besucht. (Geçen hafta bir müzeye gittim./ ziyaret ettim.)
- Kann ich bitte die Speisekarte haben? (Menüyü alabilir miyim lütfen?)
- Kann ich bitte die Rechnung haben? (Hesabı alabilir miyim lütfen?)
- Ich muss einen Brief schreiben. (Bir mektup yazmam gerek.)
- Ich brauche einen Umschlag, um den Brief zu schicken. (Mektubu göndermek için bir zarfa ihtiyacım var.)
- Ich brauche auch eine Briefmarke. (Pula da ihtiyacım var.)
- Ich laufe durch den Park. (Parkın içinden geçerek koşuyorum.)
- Im Hintergrund sehe ich viele Bäume. (Arka planda birçok ağaç görüyorum.)
- Ich fahre ans See. (Göle gidiyorum.)
- Ich fahre ans Meer. (Denize gidiyorum.)
- Ich habe ein Glas Wasser getrunken. (Bir bardak su içtim.)
- Ich muss meine Blumen gießen. (Çiçeklerimi sulamam gerek.)
- Ich trinke jeden Tag eine Tasse Kaffee. (Her gün bir fincan kahve içerim.)
- Ich spüle das Geschirr. (Bulaşıkları yıkıyorum.)
- Die Wäsche wird gewaschen. (Çamaşırlar yıkanıyor.)
- Ich habe diese Woche viel Geld ausgegeben. (Bu hafta çok para harcadım.)
- Ich habe keine Münze.(Hiç bozuk param (metal para) yok.)
- Nehmen Sie Kreditkarte an? (Kredi kartı kabul ediyor musunuz?)
- Ich lese keine Zeitung. (Hiç gazete okumam.)
- Ich schaue keine Fernsehsendung an. (Hiç televizyon programı izlemem.)
- Man darf nicht mehr als 100 km/h auf der Autobahn. (Otobanda 100 km/s’den hızlı sürülmesi yasaktır.)
- Ich fahre mit dem Bus zur Arbeit. (İşe otobüs ile giderim.)
- Bevor ich den Bus einsteige, kaufe ich eine Fahrkarte. (Otobüse binmeden önce bilet alırım.)
- Ich brauche ein neues Handy. (Yeni bir cep telefonuna ihtiyacım var.
Telaffuzları için Youtube videomuza bakabilirsiniz.
Almanca dil bilgisi ve günlük konuşma ile ilgili konu anlatımları için kurslarımıza göz atmayı unutmayın!
45 Almanca Kelime ve Örnek Cümleler